31 Mayıs 2010 Pazartesi

butikotellerkitabı sayfasıyım

bir sabah uyanırım ve aman tanrımmmmmm;12 kilo vermişim(=)
mümkün olur mu acaba?
beyaz belime oturan bir tşhirt & kot & terlik.
ben dışarı çıkıyorum.gelmiyorum.ya da 12^de balkabağı olurum tekrar.

bir fındık ezmesi vereyim mi sarella çeşmesinden size? MGMT bir şifre değil cici bir gruptur,"congratulations" beni ekmeğinin üstüne sürdü.

buna çok güzel bir resim eklemek vardı şimdi ama resimleri PC.ye aktaramıyorum delirdim.abla duy beni alalım şu cubuktan neyse parası :)

yaptıkca üstünü çizesim var 1bin sayfa ajandamın----

okumaktan*okumaktan alıkoyamıyorum bugünlerde kendimi.

en uygun sayfaya yerleştiriceğim yakında kendimi.

-254-

-9-

-49-

bulamadım henüz.

isteyene "goldfish" gelsin sayfalarda,hepsi turuncu mudur hem;*?

25 Mayıs 2010 Salı

gelsin açıkhava konserleri gülümsemesi içerisindeyim,belirsiz sıfat tamlaması gibi**


limonata/güneş kremi kokuları /motorda denize en yakın köşede yer edinmek telaşı sardı yine 4biryanımı.şurdaki balkondaki resmim ruh halimi epeyce bir yansıtır cinsten,kelimeleri baska yollara süreceğim o nedenle..
tüm top5 mekanlara ya da alışagelmemiş yaz tatil önerilerine kaçamaklarına açığım bögürtlenlerim..


Neden herkes suya bakarken yanındakiyle küstür?karışma bana/ bi dur /sessiz ol /der gibilerinden ileriye bakmak isterler?Önümde duran herkes,benim gibi bir öndekine bakıyordu.tek sıraya girelim desek kimse bu yaşta hizaya gelemez .bal gibi ^su^ bizim boyumuzu aşıyor!

6 Mayıs 2010 Perşembe

hem de bu mevsimde

yalin.ayak.cimlere basma,suya sokma,taslara basma,yukaridan asagi sallandirma,balkon yikama sevdasi nereden geldi ki nereye gidiyor?kim tutar onu depara gidiyor.yalin.ayak.

kırmızı fiyonk


yürü yürü yürü,insan önünü hiç görmeden yürür mü?*yürür.Önümüze bakalım aslında,hatta 2 ayrı yol ayrımı geliyorsa evet oturup bir düşünelim.Kısa yol mu uzun yol mu.hımm.İşte bu kadar hayat memat meselesi gibi zordu Hıdrellez Ahırkapıda yürümek.Pardon pardon pardon demekle geçti gecemiz.Hızımızı alamıyoruz,canım pardon,pardon sevgili:)niye geldik biz buraya amacımızı unuttuk vallahi.
Saçlar , balık ekmek sırasında kokularla bir o yana bir bu yana,soğanı bol olsun lütfen bol bol.Bayıldık bayıldık.Dilek agaçları dallarına kabuklarına yapraklarına sarılan onca insan görünce dedim,hepimizin isteği aynı anda nasıl olucak peki?En tepeye koysam da önce bizimki olsa olur mu?Olur kesin çünkü nasıl bir duyguysa,kenarlarda sallanan dallara astım önce,sorma dürttü dede,en tepeye asmaya çalıştım.
O kadar istiyorum ki domino*mun başlamasına..
Bütün istanbullu ile tanışmak tek karede,ilginç bir duyguydu.Bizler bu kadar mı kalabalık oluşturuyoruz?Her bir insan napıyor ve bu kadar dilekler nasıl da bu kadar birikebiliyor?

29 Nisan 2010 Perşembe

adını sen koy artık


Bence beyazda bişey var.
Kocaman diyorlar ama bence gözlüğüm pekala beyaz ve güzel.Cafede şöyle kitabımı alır otururum düşüncesiyle kapıyı acar acmaz gözüme kestirdiğim uzaktan bile rahat olduğunu çığlık atarak haykıran beyaz pufuduk koltuğa oturup ondan önce çığlık atmayı başarıyorum rahat rahat.Sonrasında concept mağazasında gayet güzel ayaklarım bilir gibi beni en en beyaz t.shirt,beyaz etek, beyaz pantolon,beyaz işlemeli dantelli gömlek,mayo içi beyaz gömlek gibi ortak noktası sadece tek renk olan cisimlere dogru yönlendiriyor.ve ben hala farkında değilim.Üstüme bişeyler geçirmede en zorlandığım bu evci konumumdayken , ilk dışarı çıkma hamlemde beyaz gömleğimi sırtıma geçirdiğimin de farkında değilim.
ve evet beyaz telefonum var ve hiç bi zaman çikolata bitter yemem aksine beyaz çikolatalı herşeyim.
ve bembeyaz dişlerim olsun diye günde 4 kere dişlerimi fırçalıyorum bu aralar.
anneme sordum neden benim çarşaflarım böyle çizgili pembe diye,düzü yok mu bunun?

sadelik istiyorum.
ya da istem dışı tik :)

böyle bardağa kaynar sütün süzülmesine bayılıyorum.camda içmeyi seviyorum en çok.renginden.

beyaz alarm sanırım imdat.

27 Nisan 2010 Salı

heyoo baharda inecek var!

Hitabım nasıl oluyordu buraya kendime inanın hatırlamıyorum.Komada değildim merak etmeyin,Himalayalara da tırmanmak kısmet olmadı, orada da değildim.Kıştaydım sadece,bildiğimiz kış.Yoğun bir mağazacılık işinden,aldığım haddi hesabı olmayan AVM elektriğinden sonra çimlere basmak üzere bedenimi toprakladım .Zaman zaman dedik o kadar , zaman kimseyle yatmadı kumsaatinden başka,en sevgilinin deyimiyle..

"Ballondon" anısı kalsın hep bizimle ama yeni bir sayfayla başlamak istedim,böyle en buz gibisinden böğürtlenli.dımdısdımdıs müzik olmasın hım böyle deniz şarıltısı olsun mesela,Peru de cafe müzikleri yayılsın mesela,rüzgar tıstıs eserken beyaz yaz elbiselerini uçursun istedim.Böyle tad bırakması için adı böğürtlen olsun istedim.
sayfada ıvırzıvır bile olmasın istedim.Sesli sessiz harfler olsun sadece.