6 Mayıs 2010 Perşembe

kırmızı fiyonk


yürü yürü yürü,insan önünü hiç görmeden yürür mü?*yürür.Önümüze bakalım aslında,hatta 2 ayrı yol ayrımı geliyorsa evet oturup bir düşünelim.Kısa yol mu uzun yol mu.hımm.İşte bu kadar hayat memat meselesi gibi zordu Hıdrellez Ahırkapıda yürümek.Pardon pardon pardon demekle geçti gecemiz.Hızımızı alamıyoruz,canım pardon,pardon sevgili:)niye geldik biz buraya amacımızı unuttuk vallahi.
Saçlar , balık ekmek sırasında kokularla bir o yana bir bu yana,soğanı bol olsun lütfen bol bol.Bayıldık bayıldık.Dilek agaçları dallarına kabuklarına yapraklarına sarılan onca insan görünce dedim,hepimizin isteği aynı anda nasıl olucak peki?En tepeye koysam da önce bizimki olsa olur mu?Olur kesin çünkü nasıl bir duyguysa,kenarlarda sallanan dallara astım önce,sorma dürttü dede,en tepeye asmaya çalıştım.
O kadar istiyorum ki domino*mun başlamasına..
Bütün istanbullu ile tanışmak tek karede,ilginç bir duyguydu.Bizler bu kadar mı kalabalık oluşturuyoruz?Her bir insan napıyor ve bu kadar dilekler nasıl da bu kadar birikebiliyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

baloncuk